THKP-C/MLSPB: Kızıldere TEK YOL DEVRİM Diyenlerin Yoludur

0 3.889
image_pdf

Bundan yarım asır önce Mahir Çayan ve yoldaşları Kızıldere yoluna koyulduklarında 20’li yaşlardadır. Bugün Türkiye ve Kürdistan devrimci hareketi içinde yer alıpta ünlü kesintisiz devrim II-III broşürünü muhtemelen bilmeyen yoktur. 70’li yıllardaki devrimci gençlik sadece kendi ülkesindeki olaylara değil, Dünyadaki bütün gelişmelere karşı bugünle kıyaslanamayacak ölçüde ilgilidir, olağanüstü ve anlık gelişmeler karşısında politik, pratik refleksleri şaşırtıcı derecede güçlüdür. Asıl önemli olan ise sınırlı ve sınıflı kapitalist dünyaya karşı sınırsız ve sınıfsız “başka bir dünya mümkün” iddası. Bu idda dönemin bütün devrimcilerinin ortak idealidir.

1. Paylaşım savaşı sonrası cetvelle sınırları çizilen dünyayı Emperyalizm ikinci kez tekrar paylaşmaya kalkıştığında bambaşka bir manzara ortaya çıkmış ve dünya atlası cart diye ikiye yırtılmıştı. Artık dünya gözünü kâr hırsı bürümüş kapitalist tekellerin dünyası olmaktan çıkmıştı. Proletarya ve sosyalizm insanlığın geleceğini ve kaderini ilgilendiren çağın aktörü idi.

Mahir Çayan o dönem sömürgeler dünyası Türkiye’de sınırlı ve sınıflı dünyanın “suni denge” temelinde kurulan ilişki ve çelişkilerini Kesintisiz devrim II-III Broşüründe net ve berrak bir şekilde açıklamıştı.

Şimdi her şey karma karışık. Uluslar arası proleter hareket şaşkın ördek misali “ne yapmalı” bilmiyor. Artık partimiz ve Türkiyeli devrimciler, Olağanüstü ve anlık gelişmeler karşısında edinilmiş tekrarlara düşmeden anında politik, pratik taktikler geliştiren, bunu anında pratiğe koyan, sürecin ihtiyacına yanıt olan daha karmaşık ve komplike bir örgütlenmenin içine girmelidir.

Emperyalist-kapitalist sistem,  girdiği “son bunalım dönemini” hafif sıyrıklarla atlatamaz. Hazırlıklarını bu distur temelinde sürdürmekte. Metropollerde ve sömürgeler dünyasında sıkıyönetim, olağanüstü hâl artık istisna değil kural haline geldi. Adım adım militarist yapı ülkemizde ve tüm dünyada toplumun kılcal damarlarına kadar enjekte edilmekte.

 Yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) pandemisi ile birlikte Emperyalist Metropollerde ve sömürgelerde entelektüel zevzekler ve pasifist sol cephe iki şeyi yeniden keşfetti. Biri Tekelci (Keynesçi) devlet kapitalizmi. İkincisi (Aydınlanma) bilim. Emperyalist-kapitalist sistemin yüzlerce yıllık tecrübesi dikkate alındığında bu kullanılan ve tedavülden kalkan öneriler İşçi ve emekçi halkımızı aldatmaktan başka hiçbir şey değildir. Oysa genel ve sürekli bunalımının “son dönemine” giren emperyalizm ve ülkemizdeki işbirlikçi tekelci burjuvazi işçi ve emekçi halklara açlık ve salgın hastalık dışında herhangi bir şey vaat etmemektedir.

Emperyalizm ve finans kapital sahipleri uzun yıllardır ülkemizi talan edip yağmaladılar; İşçi ve emekçi halklarımızın alınterini ve emeğini çaldılar. Geride bize İşsizlik, yoksulluk, açlık bıraktılar. Binlercemizi kırıp geçiren bulaşıcı hastalıklara mahkum ettiler.

Bugün işçi ve emekçileri bütün bu felaketlerin eşiğine getiren kapitalist T.C devleti ve faşist düzen partilerinden, bir avuç para babası tüccar, tekelci holding patronlarından çare beklemek işçi ve emekçi halklara ihanettir.

Partimiz THKP-C/MLSPB’nin  görevi İşçi ve emekçilerin, iş ve yaşam alanlarının savunulmasından, sağlığına, aşından, işine yaşamını garantileyecek, ” öz örgütlerini ivedilikle oluşturmaktır. ” yaşamak için savaşmak” dışında başka seçeneği kalmamış işçi ve emekçi halklarımızı olacak olan “son kanlı kavgaya” hazırlamaktır.

KIZILDERE SON DEĞİL SAVAŞ SÜRÜYOR!

TEK YOL DEVRİM!

THKP-C/MLSPB

29 Mart 2020

image_pdf
You might also like