KIZILDERE FAŞİZME KARŞI BİRLİK VE İTTİFAK ÇAĞRISIDIR
12 Mart öncesi ortam ile 12 Mart sonrası ortam iki ayrı dünya gibidir. ( Mahir Çayan)
Dönem Gerçektende KIZILDERE’de 9 yoldaşı ile birlikte şehit düşen Mahir çayan’ın dediği gibidir. Olağanüstü ve baş döndürücü gelişmeler yaşanmaktadır. Bir tarafta Asya kıtası ve küçük insanların süper güç Yankee emperyalizmine diz çöktürüşü. ve sömürge halkların dile haykırdığı bir –iki- üç daha fazla Vietnam.
Bir tarafta Afrika kıtası Gine-Bissau ve Amilcar Cabral, diğer yanda Kongo ormanlarının derinliklerinde dolaşan kızıl bereli entenasyonalist hayalet. Bir tarafta Ortadoğu ve şah diktatörlüğüne karşı fedaice savaşan halkın gerillaları. Diğer yandan emperyalist kapitalist kampa karşı mazlum ve emekçi halkların sırtını yasladığı Sosyalist blok. Kısaca bütün bu olup bitenlerin dünyayı kasıp kavurduğu umut verici gelişmeler ve 68 gençlik hareketi.
İşte bu hareketin içinde Mahir Çayan, Deniz Gezmiş ve İbrahim Kaypakkaya üçlüsü, Türkiye devriminin yolunu yeniden tarif edecek. Kentlerin ve küçük burjuva yaşam standartlarının üzerlerinde yarattığı ideolojik etkiyi savaşın içinde savaşa, savaşa atacaklar ve militan bir pratik sergileyerek 50 li yıllık sağcı-liberal ve Pasifist çizgiyi yerle bir ederek Kızıldere yoluna koyulacaklardı. İşte o yol gerilla savaşı temelinde Türkiye devriminin yolu idi. 12 Mart generalleri ve Erim kabinesi tehlikenin farkında idiler ya bu tehdit bertaraf edilecek yada kendileri alaşağı olacaktı.
İki ayrı dünya “balyoz darbesi” devrim ve karşı-devrim “Kızıldere’de yenilecek olanlar” yürünecek yolu netleştirmiş, hedefi belirlemiş ve saflaşmayı gerçekleşmişlerdi “bu saflaşma devrim ve karşı-devrimin saflaşması idi. Elbette her saflaşma beraberinde devrimci saflarda yeniden ayrışma demekti. düzen içi kanal arayanlar çeşitli gerekçe ve bahanelerle kendilerini temellendirmenin argümanlarını ileri sürdüler. “bu bir avuç adamın düşmanla düellosudur” Düşman zindanlarında tutsak olan ve Kızıldere yolunda karar kılan, faşizme karşı birlik kuran THKP-C ve THKO gerillaları çıkılacak yolun sonuçları konusunda nettiler. bu bir zorunluluk değil politik tercihti. düello kaçınılmaz idi ya teslim olacaklar yada karar kıldıkları yolda yürüyeceklerdi.
Bir an bile tereddüt etmediler, faşizme karşı kurdukları ittifak Türkiye halklarının kurtuluş cephesinin ittifakı idi. Belirledikleri yolda temeli kazarak zindan duvarlarını deldiler ve yola koyuldular. öncelikli görevleri ve ilerde Türkiye halklarının kurtuluş ordusu kurmayı olacak olan Deniz gezmiş ve yoldaşlarının idamını engellemek-kurtarmak ve belirledikleri hedefe varmak, fakat olmadı. ama buz kırıldı yol açıldı.
Tamda Mahir’in haykırdığı gibi oldu. Biz buraya dönmeye değil ölmeye geldik” öldüler ama yenilmediler, teslim olmadılar. Aradan bir ay geçmişti sehpalar kuruldu, kendini bilmez çocuklar “Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği” celladına dert oldu ve cellat uyandı yatağından tanrım dedi… kabusu gerçekleşti birleşik devrim hareketi kuruldu.
Gün bugündür yoldaşlar derlenip toparlanın, ezenin eskisi gibi yönetemediği, ezilenin eskisi gibi yönetilmek istemediği bir Türkiye söz konusu. krizi her geçen gün derinleşiyor. Türkiye ve Kürdistan emekçi halklarının ekonomik ve demokratik hak talepleri artarak devam ediyor. Açlık grevleri ve zindan direnişleri bedeller pahasına sürdürülüyor. bütün bu gelişmeler Oligarşik çete devlet’inin lideri Erdoğan’ı tek alternatif olmaktan çıkardı. bu sebeple faşist MHP ile birlikte muhtaçlar ittifakını kurmak zorunda kaldılar. Emperyalizmin işbirlikçisi oligarşik dikta ise ahlaki, ekonomik ve siyasi krizi AKP-MHP koalisyonu ile yönetememenin çaresizliği içinde kapitalist düzenlerinin tümden çöküşünü engellemek için alternatif olarak diğer faşist-ırkçı partiler olan İYİ-CHP’nin kuvai-milliye ittifakını halklarımıza seçenek olarak sundular.Türkiye ve Kürdistan halkları bu karşı-devrim ittifaklarının hiç birine muhtaç değil.
Gerçektende karşı-devrim ittifakları açısında mesele beka meselesidir. fakat onlar bekanın kıyısına yaklaşamazlar. Çünkü beka halkların iradesinin ve ittifakının şekillendiği Deniz Gezmiş’in Filistin kimliği, Mahir çayan’ın Elrom eylemi, Kürt özgürlük savaşçılarının Arnon kalesi direnişidir.
İşte biz; faşizme ve emperyalizme karşı zafer elde etmenin alternatif gücü THKP-C/MLSPB olarak kurtuluşun bu yolla gerçekleşeceğine inanıyoruz. Ve halklarımızı sokağa, militan mücadeleye ve silahlanarak faşizmi yıkmaya çağırıyoruz.
KAHROLSUN EMPERYALİZM
YAŞASIN ORTADOĞU DEVRİMCİ ÇEMBERİ
27 MART 2019
THKP-C/MLSPB