Partimiz THKP-C’nin Kurucu Kadrosu Hüseyin CEVAHİR

0 2.721
image_pdf

Hüseyin Cevahir, 10 Nisan 1945 yılında Dersim’in (Tunceli) Mazgirt ilçesine bağlı Muhundu (Darıkent) beldesinin Şöbek (Yeldeğen) köyünde doğdu. İlkokulu Muhundu beldesinde okudu, ardından Pülümür’de ortaokula gitti. Dersim’deki lisede fen bölümü olmadığı için Erzincan lisesine kaydedildi. Erzincan’da iki yıl otelde kaldı. Otel masrafı yüksekti; son sınıfta bir akrabasının yanında kaldı.

1964-65 öğrenim döneminde Çapa tıp Fakültesi’ni kazandı. İstanbul’da yine bir akrabasının yanına yerleşti. 19 Temmuz 1966 yılında Türkiye İşçi Partisi (TİP) Beyoğlu  ilçe örgütüne üye oldu. 1967 yılında, 3 yıl okuduğu tıp eğitimini yarıda bırakıp Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne (SBF) kayıt yaptırdı. Okul değiştirip SBF’ye geçen Cevahir Fikir Kulübü’nün üyesi oldu. O dönem o da TİP üyesiydi. Reformist TİP’e karşı yürütülen ideolojik mücadelenin de önde gelen isimlerinden biridir Cevahir.

SBF’deki anti-faşist, anti-emperyalist mücadeleyi omuzlayan ilk militan kadrolaşma içinde de Cevahir yeralır. Sonra adım adım THKP-C’nin oluşumu geldi. Mahir, Hüseyin ve Ulaş THKP-C tarihinin hemen her aşamasında birliktedirler. Birbirinden ayrı direnişlerin yaratıcısı olarak şehit düştüler üçü de; ama birlikte sayısız eylemler gerçekleştirdiler.

Hüseyin Cevahir THKP-C’nin SBF kökenli kadrolarından biriydi. 1970 Aralık ayında THKP-C’nin kuruluşunun gerçekleştirildiği Ankara Küçükesat’taki bir evde yapılan toplantıda oluşturulan 11 kişilik Geçici Genel Komite’nin üyelerinden biri olarak yer aldı. Sürecin ilerleyen evresinde Genel Komite “geçicilikten” çıkıp kesinleştiğinde de Hüseyin Cevahir yine THKP-C’nin sorumluluğunu taşıyan bu yapı içindeydi. Hüseyin Cevahir, Parti kendisine nerede ihtiyaç duyduysa oradaydı. Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan ve Sebahattin Kurt’la birlikte sık aralıklarla Karadeniz bölgesindeki çalışmalarda bulundu.

KÜRT SORUNU VE ORTADOĞU

Hüseyin Cevahir’in çocukluğu Dersim’in Mazgirt ilçesinde geçti. 38 Dersim katliamının anılarıyla büyüdü. Kürt halkının acılarını çocukluğunda yaşadı, gördü ve dinledi. Genel Komite’de yapılan ilk işbölümünde Cevahir Kürdistan sorumluluğunu üstlendi. Cevahir, Kürdistan’da Kürt yoksul köylülerin içindedir. Teorik, pratik çalışmalar yapar Kürt sorununa ilişkin. Kürt halkının gördüğü zulmü, baskıyı, işkenceyi, jandarma dipçiği altındaki yaşamını paylaşır. Halkın özlemlerini, acılarını, öfkesini yüreğinde yaşatır. Çok yönlü, ufku sınır tanımayan ve araştırmacıdır Cevahir. Araştıran, inceleyen, üreten yanıyla devrimin, halkın sorunlarına eğilmiş, kafa yormuş, çözümler üretmiştir.

70’li yıllarda Kürt ulusal sorunu üzerine yapılan tartışmaların içindedir. Kürt ulusal sorunu üzerine düşünen, konuyu gündeme taşıyan ve çözüm yöntemleri üreten ve bu doğrultuda mücadele edenlerin önde gelenlerindendir. Sosyal-şoven anlayışların savunulduğu süreçte, Kürt ulusal sorununa Marksist-Leninist tarzda çözüm getirenlerden biridir.

THKP-C Genel Komite üyesi ve Kürdistan sorumlusu olarak, Kürdistan’ın değişik bölgelerine gidip geldi. Örgütlenmeler yaptı, araştırmalarda bulundu ve Kürt sorununa ilişkin, Mayıs 1970 tarihli Aydınlık Sosyalist Dergi’nin 19. Sayısında Hüseyin Cevahir imzasıyla “Doğu Anadolu Raporu”  başlıklı yayınlanan yazısında, “Ülkemizin emperyalizmden, işbirlikçilerinden ve toprak ağalarından temizlenip halkımızın kurtuluşu ve mutluluğunu istiyorsak, Doğu’da yüzyıllardır Türk halkıyla kader birliği yapmış, düşmana karşı omuz-omuza dövüşmüş bir Kürt halkı var. Doğu sorunu ancak devrimci yoldan çözüme bağlanabilir. Bu devrimci iktidar uğruna Türk ve Kürt devrimciler, bütün yurtseverler omuz omuza çalışmalıdırlar. Halkların varolan gerçek kardeşliği pekiştirilmeli, baş düşman emperyalizme karşı mücadele edilmeli ve uyanık olunmalıdır. Tek doğru yol budur. Yoksa hangi saflarda olursa olsun burjuva şovenizmine düşmek, emperyalizmin oyununa gelmektir, bölücülüktür. Bunlar özünde emperyalizmin “böl ve hükmet” politikasının tezahürleridir.” Diyen Cevahir, Emperyalizmin 1970’lerde yoğunlaşan Ortadoğu’ya yönelik kuşatma, saldırganlık ve işgalci manevraları için ise, Bir yandan da emperyalizm Orta Doğu’da planını hızla tatbik, etmekte. Halkların arasına düşmanlık sokup emperyalizme karşı kurtuluş mücadelesini bölmeye, arkadan hançerlemeye çalışmaktadır. İşte durumun can alıcı noktası burası. Türkiye devrimcileri uyanık davranıp bu oyunu şimdiden bozmaya çalışmazlarsa ilerde çok büyük açmazlara düşebilirler.” Tarihsel  uyarısını yapmıştır.

Eylül 1970 tarihli ASD’nin 23. Sayısında yayınlanan “Kitleler, Küba Devrimi ve Yeni Oportünizm” başlıklı yazısında ise, “Emperyalizm kıta çapında bir baskı ve seri; komplolar içine girdiği için mücadele alanı artık bütün kıta olacaktır. Emperyalizmin çöküşü bütün dünyadaki devrimci mücadele ile, özel olarak da bölgesel mücadelelerle olacaktır. Ortadoğu halklarının devrimci mücadelesi ve kurtuluşu birbirine sıkı sıkıya bağlıdır.” demektedir.

Partimizin, Kürt sorununa ve Orta-Doğu meselesine bakış açısının oluşmasında Hüseyin Cevahir yoldaşın önemli bir yeri vardır. Bu bakış açısından hareketle THKP-C/MLSPB isabetli tahlilleri ile hem teorik, ideolojik, hem de politik, pratik olarak Kürt sorununa ve Orta-Doğu meselesine bütünlüklü, açık ve net bir yaklaşım ortaya koymuştur.

THKP-C önderleri, masa başı önderleri değillerdir. Bu yüzden silahlı savaşın örgütlenmesinde doğrudan yer almışlardır hep. THKP-C’nin Ankara’da gerçekleştirdiği ilk eylemlerde Cevahir de vardır. Hüseyin Cevahir Şubat 1971’de içlerinde Ulaş’ın da olduğu bir ekiple birlikte İstanbul’a geldi ve İstanbul’daki hazırlıkları örgütledi. 17 Mayıs 1971’de Siyonist İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Ephrahim Elrom’un kaçırılması eyleminde Ulaş Bardakçı ve Mahir Çayan’la birlikteydi.

12 Mart Cuntasının ağır baskı ve takip koşullarında geri çekilmeyi değil savaşı örgütlemeyi düşünmüş ve bunu hayata geçirmişlerdi. Efraim Elrom eylemi sonrası yaşadıkları süreç onları bir direniş üssüne çevirecekleri Maltepe’ye götürdü. Tarih 1971’in Haziran’ıydı. Orası İstanbul Maltepe’ydi… Orada Cevahir, Deniz binbaşı Cihangir Erdeniz (1) tarafından kahpece vurulacaktı… Ne var ki, oligarşi ne Cevahirlerden ne Maltepe’lerden kurtulamayacaktı artık… Çünkü eylemi, THKP-C çizgisi yadigar kalacaktı bizlere.

Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi!

Kahrolsun Siyonizm!

Yaşasın Ortadoğu Devrim Cephesi!

Kurtuluşa Kadar Savaş!


(1) Cihangir Erdeniz, önderlerimizden Mahir Çayan ve Hüseyin Cevahir’in Maltepe’de kuşatıldığı ve günlerce süren çatışmalarda görev almış ve önderimiz Hüseyin Cevahir’i şehit etmiştir. Bunun üzerine örgütümüz (THKP-C/MLSPB) bu halk düşmanı katil hakkında ölümle cezalandırma kararı vermiş ve bu karar tespit edilen suçundan yedi yıl sonra da (23 Haziran 1978) olsa uygulanmıştır. Cihangir Erdeniz ölümle cezalandırılmıştır. cezalandırılırken olaya müdahale eden, çatışmanın içine kendisini atan Mustafa Erdem istenmeyerek vurulmuştur.

image_pdf
You might also like